
Bi gece otururken Gargimin yüzü çok düşüktü.Aslında kendisi de bilirdi ilkemizi çok iyi:"ishalsen ishalim;kabızsan kabızım!" Bi an geçen seneyi özlemle anarken bulduk kendimizi aynı zamanda isyanımız da vardı..biçok şeyden bıkmıştık kısacası artık hayatlarımızdaki paralel şeyler son kullanma tarihlerine fazlasıyla yaklaşmıışlardı....Yine de ne olursa olsun gelişine yaşama tarzının bizimle pek de bağdaşmadığını bilioduk ama nedense de uygulamamıştık...Planlar yapılır, ajandalara notlar düşülür,sonra ajandalara günün özeti geçilir...işte özlenen bi eylem bu!!!tamam bittiiii!!!artık geri dönüoruz her ne kadar herkes için manası bulunmasa da bizim için anlamı dünyayı karşıya alacak kadar fazla olan BOKS'a dönmekle bu işe başlıoruz:)başlı başına atraksyon kaynağı olan boksla yeni atraksyonlara doğruuuuu hayırlısı Allah'ım;) daha şimdiden haftalık gezme-tozma programını bile hazırladık,nerelerden eskik kalmışız onları tesbit ettik;listeye dahil ettik:) biraz yolun sonu durumunda olan bendeniz Bahtsız Gargi mallık için zaman olmadığını, Gargi'm ile her yola girmemeye bi sebep göremiorum(ama bu aralar katatonik şifozaya bağladım gibi acaba ırsi mi ki bu parkinsondan kaynaklı katatonik şizo mu oluorum yoksa;))
dönüüşümüz muhteşem oluo haberiniz olsun..Artık arada bi dışarı çıkmaktan, dışarı çıktığımda şuurumu yitirmekten bkz ve sorunuz Yeşil Soğan tatlı kurabiye nasıl istenir? nasıl istenmezi benim üzerimden anlatsın:)Ayrıca erkekler yine nasıl taciz edilir durumu da tamamen şuurun yitirilmesinden kaynaklanır:"ohhh mis gibi koktu!!!!!" die çocuğun peşinden bağırmak da nedir ve bunu Gargi gülmese asla fark etmemek de nasıl bi şeydir yahuuu!!!!
Şimdi iki Gargi sokaklarda, mekanlarda gargice eğlenme yollarında... "Gargice eğlenme nedir?" derseniz de ancak bizimle takılmadan yaşanılacak bi şey deil topla tayfanı gel genç;) hem zaten Gargi olunmaz; DOĞULUR bi kere:)
Yeşil Soğan'la dışarı çıkmak hem eğlencelidir hem de güvenlidir: Kızılay'da iki kıronun laflarına maruz kalmak gibi bi durum söz konusu değildir; çünkü iadesiyle kırolara" senin ağzına s.....rım!!"die bağırıp sonra hiçbi şey olmamış gibi yarım kalan konuya devam etmeye çalışırken ben gülmesem hiçbi şey olmamış gibi yola devam edicez ve tabi ki biz gülerken kırolar olay yerini hızla terk etmekle meşgul oluolar...Sonra gece dışarı kaçarsan da korkmana hiç gerek yok;çünkü Gargi ve dirseği asayişin berkemalliğinde de devredeler....bi dirsek bütün askıntı kokuntuları piyasadan siler, gece boyu dans pistini haram eder:)
hello childer.. letis begin now,goodbye childer diorum efendim:)
16:12 |
Category: |
Bugün Gargi'yle kalkıp yine boks sevdasına yollara düştük... Ne bi ses ne bi nefes bulabildik salonda,bizim ekipten ve hocadan. Gerçi Gargi'yle her şey eğlenceli,bişi yapamadan dönsek,öle mal mal gezsek bile... Bugüne kadar tanıdığım insanlar arasında en çok ona güldüm çünkü. Ve onca dalga geçmeme,kendisine yarılmama bugüne kadar tek bi laf etmedi; 'Bacı'yla dalga geçilmez!' dışında... Neyse, Ben yine bugün de anladım ki, o salonun bizim hoca olmadan tadı tuzu yok, bi boş boş, kel, yavan... Bak yine ağlayasım geldi.. Zaten fonda da Amcaoğlu Nilüfer 'şımarık' adlı parçayı seslendirio. Bu şarkıyı kime ithaf ettiğimi zaten bilmesi gereken kişiler bilio.. Aslında ben bu yazıya biraz O'nu anlatmak niyetiyle başladım.. Unutulur dedim, herkes unutulur.. Onu da unutucam tabii ki bi gün ama nedense uzun vadeli çıktı içimdeki hisler... Oysa ki garip bi şiveyle konuşan,şu anki çevremde olan bi çok insana göre sürüyle eksiği olan bi kişilik kendisi... Tabii ki neden aşık olduğumu sorgulamıorum ama hala inanılası gelmio kendime bile. Hatta böle hissetmeye başladığımı da kendime itiraf edememiştim, Gargi'ye de çok zor etmiştim. Bu benim aşık olduğum Teknegül'le aslında çok az zamanı birlikte geçirdik, hatta birebir konuşma fırsatımız bile nerdeyse hiç, nerdeyse hiç bile diil hatta, hiçx1500 oldu. Üstüne bi karakter oturtup ona da aşık olmadım.. Ben bildiğin bu playboy kılıklı arkadaşa abayı yaktım... İçimdeki Piç, bırakma beni Hiç! Bu konuyu da her açışımda sigara üstüne sigara yakar, saçma sapan oynak,eller havaya şarkılarda efkar yaparım. Valla şu an burda kar yarım metreye doğru ilerlerken aklımdan geçen çokkkk fenaaa düşüncelere engel olmaya çalışıorum. Valla evini bilsem, 'Mevsim de Bahar' olsa hiç üşenmem, koşa koşa giderim, ben 'Tanrı Misafiriyim' der, evlerine yerleşirim, hiç acımam :) Zaman zaman kel alaka bi yerde karşısına çıkmak aklımdan geçmio diil, yanlış anlaşılmasın derdim ilan-ı aşk filan diil. Ölsem yapmam zaten bunu ona,sonra taşak konusu olmak istemem bu modern folk üçlüsü arasında. Ayrıca gururumu unutup kimse için bunu yapmayı düşünmem, başıma gelenlerden sonra. Arkadaş olmaktı bütün derdim, hatta tayfanı çağır,beraber eğlenelim demekti yani :) Ben şu an sadece çekirdek çitleyip haaaalaa onlardan bi adım beklerim, daha da çok beklicez gibi duruo. Kendilerinin götü kalkık, kendileri dengesiz, kendileri kendini bilmez, kendileri bizim gibi kızlar görmemiş, kendilerinin bildiği şeyler sınırlı; karı-kız (çiçekleri sulamak), arabaları ve bide içip sıçmak tabii.. Ayrıca bu modern folk üçlüsü, göz bozukluğunun ve alkolün verdiği etkiyle içerdekileri kız sanıp Gay Bara girecek kadar da abazalar... Haa bunlardan biri bizim odamıza bir kereliğine sızabildi mi,evet sızdı. Ama haince bi plandı, beklenmedikti, anlaşılmazdı... Ki hala da öle... Hep birlikte bekleyip görmeyi umut ediorum... Selametle .mna...
19:46 |
Category: |
Baktık ki blog dünyasının bizsiz pek de hali vakti yerinde deilmiş...hemen olaya el koyalım dedik ve çok şükür bi bloğumuz oldu artık bizim de hatta hamdolsun yaaa:) hem eksik mi kalacaktık cık cık cık!!!nesee bu kadar şakalar,eğlenmeceler yeter,olmadı fıstık atın kardeşim;)blog dünyasının incisi, internet dünyasının bir tanesiiiiii,herkesin gönlündeki aslan GARGİLİK BAKİ Yeşil Soğan, Karabiber ve Turşu ile blog dünyasına ŞEKİL KOYMAYA geldi:))....şu an üstümede bi asabiyet var; açılmayan internet sayfası ile kavga ediorum gürül gürül izlioduk dizi yarım kaldı beeee!!!! her gün "kızıııım bugün ne oldu biliooo musuuun???" "oha bee!!! bu kadar da olmaz!!" nidalarımızı bilin istedik...gün geçmior ki bi atraksyon yaşanmasın...yaşansın yaa çünkü biz böyle eğlenioruz...anında görüntü misali doğan geyikler kaçmasın bağlayalım;) bloğumuza misafirler çağırıcaz sonra oturup çay içicez.Allahtan tiryakinin kırılan üstünü bulduk da "çılgın çay partileri"ne kaldığımız yerden devam edicez; çılgınlığın boyutu=çaydan ağzın sararması:)...şekil şekil derken ona buna; orda burda şekil koya koya halimiz de malum Voltranda hala bi üst seviyeye ulaşamadık götünde kaldık:/ ayrıca belirtmek isterim ki psikolojik çözümlemeleri ile pek sevgili ve de muhterem bir diğer bacım olan Karabiber bizlerle birlikte olacak!!! bakalım daha neler görücez???
03:08 |
Category: |
Öncelikle burdan bitanecik Gargi'me, J blokta ikamet eden gacım; karabiberime, anneme,babama, tüm kimya bölümüne anasını..., bütün boks camiasına ve 'milli takımdan arkadaşlara' sevgilerimi sunuyorum... Gargi şu an paklanmakla meşgul , ben ondan önce davranıp açılışı yapmak istedim.. Biliorum, 'bende sinsilik var... ' :) . Bu bloğu yazmamızın bikaç amacı var; öncelikle normal hayattaki geyiklerimizin kalıcı olması. Söz uçar,yazı kalır felsefesinden yola çıkarak ammavelakin herhangi birimiz oturup kalem kağıt bunları tutmayacağımızdan bi blog açmak istedik. 2 kişi aynı bloğu kullanma sebebimizse, aynı kaba işio olmamızdır... Diğer amacımız eğlenmek, geyik muhabbetlerini yazarken daha çok geyik muhabbeti çıkarmak gibi bi döngü olsa gerek... Zaten burdaki yaşamımızda en çok birbirimize bakıp bakıp eğlenioruz sonra durumlara ve olaylara gülüoruz ve çevremizdeki insanlara sıçıoruz... (bu arada küfür ederim, ettirrim, edeni sever ve teşvik ederim..Bu konuda engellere gerek yok!) Bide bloğumuz olsun ona yarılalım dedik... Bu bizim aşkımızın meyvesi yani. Ben kendimi burda Yeşil Soğan olarak takdim etmek istedim.. Gargi'm de kabul etti, ona da Turşu dedim,olur dedi... Neyse açılış konuşmalarının uzun olanını sevmem, önemli olan giriş değil gelişme bi kere! Ondan dolayı herkese tek sözüm var; selametle...
02:20 |
Category: |